
Her şey bir izle başlar.
Bir dokunuş, bir düşünce, bir an…
Ve sonra bu iz, biçim kazanır.
Objemin, nesnelerin sadece kullanmak için değil; yaşamak, hissetmek ve ait olmak için var olduğuna inanan bir markadır. Her obje, parmak izi kadar kişisel, zaman kadar sade, malzeme kadar gerçek bir hikâyeye sahiptir.
Mermerin ağırlığı, ağacın sıcaklığı ve pirincin asaletiyle yoğrulan her ürün; masanızda, evinizde ya da çalışma alanınızda sadece bir obje değil, sizin iziniz haline gelir.
Minimalizmin yüzeydeki sadeliğinin altında yatan derinliği ararız. Çünkü bizce sadelik bir eksiltme değil; fazlalıklardan arınmış bir anlamdır.
Objemin’de her ürün, işçiliğin şiirine, doğanın sesine ve kişisel alanların ruhuna saygıyla tasarlanır.
Standlar, tutucular, taşıyıcılar…
Ama aslında hepsi birer taşıyıcı değildir;
Bir duygunun, bir anın, bir kimliğin yansımasıdır.
Parmak izi logomuz, bu düşüncenin sembolüdür:
Her obje bir iz taşır. Her iz bir hikâye anlatır.
Objemin;
A fingerprint in form.
Each object tells a story.
